Güncelleme (26 mayıs 2017) Geçen hafta uzun bir aradan sonra yine burada kahvaltıya geldik. Zevkle söyleyebilirim ki hiç değişmemiş. Aynı tadlar aynı samimiyet.Benim kimliğimi bilmedikleri için torpil yapmadıklarına eminim.:)
Yılların PAŞA'sı mekanın bekçisi (yukarıda) . Gördüğüm tek hata belkide güzelim isminin ingilizceye çevrilme gayreti. Buna hiç gerek yok orası 'restaurant' değil, orası 'pine houses' değil. Orası ÇAM EVLERİ böylesi çok daha güzel..Bence...
Bir kaç yıl önce ilkbaharda gördüğüm Yiğitler köyüne bu sefer sonbaharda gelmek kısmet oldu. İzmir Kemalpaşa yolu 30 km Rahat ve çift şeritli yol. Kemalpaşa'dan ,Armutlu,Ören yoluyla Yiğitler köyü 20 km civarında, oldukça rahat bir yol. İsterseniz Belediye otobüsleri bile çalışıyor (no: 767) Tatil günlerinde oldukça yoğun kullanılan bir yol.
Yiğitler'e vardığınızda bir çay molası vermeyi ihmal etmeyin. Esasında burası bir moladan fazlasını hak ediyor. Dere yatağının üstündeki masalarda kahvaltı etmek sonbaharda da yazın da güzel..Bu arada unutmamanız gereken bir nokta da dönüşte köy fırınından ekşi maya ekmeği almanız. Bayatlamasını bilmeyen böylesine lezzetli bir ekmek her yerde bulamazsınız. Tek başına bile yenir...(Canan hocanın kulakları çınlasın)
Yiğitler kavşağından güneye dönerseniz yaklaşık 10 km. sonra Çam evleri ve Yenikurudere köyüne ulaşacaksınız. Orman içinden geçen virajlı bir yol. Ancak ben sizin yerinizde olsam direksiyonu partnerime verir bu güzelliği seyretmeye koyulurdum. Ege'ye bu kadar yakın Karadeniz, böylesine güzel manzara az bulunur
Yol üzerindeki 10.km de rastladığım bu köprüyle ilgili hiç bir bilgi yoktu. Ancak şunu söyleyeyim burada muhakkak bir mola verin. Çevredeki akarsular ve kuş sesleri dinlemeye ve görmeye değer. Fotoğraf severler buradan kolay kolay ayrılamayacaklar
Ve 10 km lik virajlı ama o kadar da güzel bu yolun sonunda " Çam Evleri" ne varıyoruz.
Çam evleri seneler evvel derenin civarındaki tepelere inşa edilmiş, ufak kulübeler ve ortasındaki bir restorandan ibaret. Tabiatın içinde, işinin ehli bir mekan sahibi ve çevredeki gençlerin çalıştığı sıcak bir mekan. İster odun ateşinde kahveni yudumla,istersen dışarde bir küçük gezinti yap. Çevrede kazlar , ördekler , kuşlar...-ama ne gürültülü- kuşlar ve derenin sebep olduğu küçük çağlayanlar.. Ama çok daha önemlisi burada yaşamaktan zevk alan misafirler... Bir çoğu kahvaltı için (benim gibi) yada alabalık için geliyor. Ancak hepsinin ortak noktası tabiat sevgisi.
Yediklerimize gelince; şöyle söyleyeyim,yılda 52 haftada en az 30 farklı yerde pazar kahvaltısı yaparım. Çam Evleri ilk üçe girer, O ekmek ve geldikten sonra resmini bile çekmeye vaktim olmayan güveçte yumurta... Yalnız ekmeği somun ederek kahvaltı yaparsınız. İki kişi, çay,kahve vs dahil 32 TL(2014) hesap verdim. Böylesine uygun bir fiyat ve verilenlerin lezzetini düşündükçe mekan sahiplerine teşekkür etmekten başka bir şey gelmiyor. Giderken bir kaç somun ekmek almayı unutmayın.
Çam evleri , sonbahar görüntüleri..
Çam evlerini geçer geçmez dağ yamacında küçük bir yerleşim olan Yenikurudere köyüne ulaşılıyor. Eskisi nerede bilemem ama resimdeki Yenikurudere'li Fatma teyze bir türlü bana fotoğraf vermedi. Bütün köy halkı seferber olmasına rağmen utanıyorum dedi pencereden kaçtı. İnşallah bir daha ki sefere
Yenikurudere köyü.. Kestanesi meşhur dediler bir tane satıcı bulamadım
Bu yol yukarılara ormanın içine doğru gidiyor. Kim bilir belki de bir daha ki sefere..
Sağlıcakla kalın...
1 Kasım 2014..