"Şu yeryüzünde cennet diye bir yer varsa, bizim kırkınca-Şirince- cennetin bir parçası olması gerekir" diyor Aydın doğumlu Dido Sotiriyu Benden selam söyle Anadolu'ya isimli kitabında
Özgün adı dağlara çıkan kırk kişi nedeniyle Kırkınca olan yerleşimin daha
sonra Rum telafuzunda Kırkıca , Kırkınca ve nihayet Çirkince gibi biçimler almasının ardından İzmir valisi Kazım Dirik'in talimatı ile Şirince şeklinde resmileştirilmiştir
19.yüzyılda incir üretimi ile ünlü olan bu Rum köyü 1923 te Türkiye-Yunanistan nüfus mübadelesi sonucu Kavala köylerinden gelen mübadillerle iskan edilmiştir.
gerçektende Şirince bir cennet parçasıdır. Köye gidiş yolunun etrafındaki zeytin,mandalina ağaçları arasındaki kır kahveleri,gözleme kokularına karışan üzüm kokuları ve yemyeşil tabiat o kıvrım kıvrım yollarıyla sizi karşılar.
Yol Selçuk'tan çıkıştan sonra biraz virajlıdır.Tabiatın bu güzelliğine mi bakıcam yoksa yolamı derseniz siz iyisimi bir otobüsün peşine takılın onlar size yolu açar.Ayrıca yeni yol yapımında kullanılan damperli kamyonlar için virajlarda trafiği yöneten görevlilerde var.
Köyün evvelce bağ,incir ve zeytinciliğe bağlı olan ekonomisi bir süre sonra buraya yerleşenler tarafından da benimsenmiş ve Efes'e olan yakınlığı nedeniyle turistik önemine paralel olarak bilhassa meyve şarapçılığı , zeytinyağı, sabun, doğal bitkiler,çaylar ve çeşitli el işlerini o taşlarla döşeli dar sokaklarında görebilirsiniz.
Değişik meyvelerden yapılmış şarapları tadar, yöresel lezzetlerin başında gelen gözleme ve yemek çeşitlerinin ardından bir evin avlusunda kahve zevkini tadabilirsiniz
Kalabalıktan uzaklaşıp gerçek sokak aralarına kaçabilirseniz yaşayanların zevklerini görebilirsiniz
Şirince'ye bu 3.gelişim. En son 3 sene önce gelmiş ve yine soldaki ocakbaşında güveçte kuru fasulye yemiştim. Bu sefer yanına turşu , kabak çiçeği dolması ve domates soslu, lorlu biber ilave ettik. Fiyatlar çok uygun. Buna benzer bir çok yer mevcut. Ancak bu gelişimde içki ve meşrubat fiyatları -belkide yaz mevsimi nedeniyle-beni biraz şaşırttı. Karadut suyu bardağı 5TL, şarap 20 TL .gerçi şarabın nerdeyse tamamı vergiye gidiyor...
Yaratıcılığın sınırı yok
Aklınıza gelen her türlü meyvenin şarabı var...
Dedeyi meydandaki kalabalığa bakarken gördüm.Olan biteni sanki hayretle seyrediyordu..
Reçeller...şaraplar kadar ünlü
Şirince'nin eski isimlerini bilmeyenler aşağıdaki tabelaya bakıp gülüyordu ama gerçek şu ki şimdiki ismini almadan bu isimle anılıyordu
Bence turizm bir meslekten çok bir yaşam şekli Bunu en güzel şekli Şirince müzesinin bahçesindeki güler yüzlü kızlarımız. Gelenleri karşılıyor, onlara bilgiler veriyor ve müzeyi gezmelerini sağlıyorlar.
Dar ve yokuşlu sokaklarda dolaşırken son boş masasına oturduğumuzu sonradan fark ettiğimiz ve gözleme yetiştirmekte zorlanan bir mekanın bahçesinde kahve içmek istediğimizi söylediğimiz ailenin küçük kızı 5 dakika sonra kahvemizi getirdi. Şimdi lütfen aşağıdaki resme bakın. Böyle bir kahve servisini kaç yerde görürsünüz. Ortalıkta hiç bir profesyonelin olmadığı bir aile işletmesinde yaratıcılık müthiş. Neden Şirince farklı işte bu resim her şeyi anlatıyor. Yerel halkın böylesine pozitif olduğu bir tek belde daha tanıdım. Kozbeyli köyü(Foça) Ancak onların Şirince'ye yetişebilmeleri için daha çok çalışmaları lazım.
(Bu arada kahvenin yanındaki mürver şurubu.)
TEŞEKKÜRLER ŞİRİNCE, 2014 - 4 Mayıs
No comments:
Post a Comment