Nazarköy

Nazarköy Kemalpaşa dan Torbalı yönünde giderken 5 -6 km sonra sağda orman içinde bir yerleşim .
Herkesin nazar boncuğu işinde olduğu küçük bir köy

Kafeteryaları gözlemeleri ve kahvaltı yapılacak mekanları bulunuyor

Nazar boncuğu ile aklınıza ne gelirse burada.Sokak aralarında evlerin altında kurulmuş fırında nazar boncuğu ve benzeri cam eşya yapan ustalar görebilirsiniz.

Kültür bakanlığınında desteğini almış bu sanat evlerinde gençlerin bu işleri yaptığını görmek çok önemli.En azından yarınlarımız için.

Aytaç kardeşimizin bu kafesinde oturmak bir zevk pazar günleri ortama uygun canlı müzik var.

Etrafın ormanlık alan olması dağ yürüyüşlerine çıkan dağcıları da buraya çekmiş.

Sonbaharda renklerin güzelliği muhteşem.

Boncuk satıcıların çoğunluğu kadın. Erkekler yapar biz satarız tavrındalar
Köye keşke hiç olmazsa pazar günleri araç sokmasalar çok daha güzel olacak.

Nazarköy pazar yeri kurulamayacak kadar küçük bir köy.Yemek yiyebileceğiniz 2 yer var birisi Aytaç kardeşin Nazar büfesi Burada sandviç , gözleme türü şeyler yiyebilirsiniz.Dönmeden mutlaka ekmek satıcılardan ekmek alın. Nerede yemek yiyelim derseniz Nazarköy'de gözleme hariç yemek yenilecek bir yer yok.Ancak Kemalpaşa yoluna döndükten sonra 5 km ilerde Kırmızı Değirmen isimli mekanda Erzurum'da yediğim CAĞ Kebabını hatırlatacak kadar lezzetli et yedik.Hem içten bir karşılama hemde lezzetli yemekler olunca mekanlar bir başka oluyor.

2013 Kasım 

Bergama

 Bergama...tarih kokar..Mısır tanrıları,helenistik eserleri ile görülmesi gereken Ege'nin bir parçası..O kadar çok gidilecek yer varki bu yerlerin isimlerini şaşırmamak elde değil. Önemli bir not mümkünse pazar günü gitmeyin Her yer kapalı.

Tarihi bilgiler vermek bu sayfanın işlevi dışındadır.Yapacağınız ufak bir google araştırmasıyla bu bilgilere daha sağlıklı ulaşabilirsiniz.Ne yersiniz, ne içersiniz, neler satın almalısınız , nelere dikkat etmeniz gerekir ; anlatayım...

Biz tabii ki bir  pazar günü (!)  gittik ( 27 Ekim 2013). Yapılacak ilk iş Akropolise çıkmak. Bergama'ya tepeden bakan bu yerleşim görülmezse olmaz.300 metrelik çıkış biraz sorunlu. Ben  arabamı bıraktım.Taksi aldım. Helenistik döneme ait Athena tapınağı , kütüphane , İlk akıl hastanesi görülmesi gerekenlerin başında geliyor

Serapis tapınağı yada halkın deyimiyle kızıl avlu'da çalışmalar var bu yüzden içeriyi gezemedik. 70 lik bir mercekle ancak aşağıdaki mısır tanrılarından birine ulaşabildik

Kilim dokumacılığı oldukça önemli bir yer tutuyor Bergamalıların hayatında. genellikler kadınlar dokuyor.Ustanın dediği bigi "Biz erkekler ancak tamir ederiz"
















 Bu evin sahibi fotoğraf çektiğimi görünce evine davet etti.Babası suyun öbür tarafından .Selanik mi? dedim. Ben Türküm.Mustafa Kemalim dedi çayını  içtik. Evini gezdirdi arka bahçedeki avludan üzüm ikram etti. Ev biraz yatmış dedim. Restorasyon yapılırken uzmanlar yapıldığı ilk şekliyle bırakılmasının doğru olacağını söylemiş. Bergamayı Bergama yapan öncelikle insanlarının sıcaklığı.Eh nede olsa Ege'liler

 Arı yetiştiriciler birliği pazar günü açık olan az miktardaki dükkanlardan biriydi.

 Evin son sahibi terk etmemiş.Kale bölgesindeki evlerin bir çoğu Belediye ve Yıldız Teknik Üniversitesi işbirliği ile restorasyon yapılmış.Emeği geçen herkese teşekkür etmemek mümkün değil.

 Kimiside tuttuğu takımı binasına taşımış.Gs mi gözgöz mü bilmem....

 Restorasyonda geçmiş çok güzel bir bina.Hotel olarak kullanılıyor.2 otel müşterisinin  arabalarını park etmeden çekebildiğim bu tek kare..

 Yine güzel bir restorasyon örneği.Önündeki kabloları photoshop ta  temizlemem epey zamanımı aldı.

 Ticaret odasının müthiş manzaralı restoranın karşısındaki bir çeşme..Her yer tarih fışkırıyor

 Böylesine güzel bir binaya sahip Türkiye'de kaç tane Emniyet Müdürlüğü vardır...

 Ve gelelim Bergama ' nın bu gününe.Yukarıda dediğim gibi pazar günü gelmeyin.Bildiğim ve gelmeden isimlerini not ettiğim lokantalar , mandıraları hemen hepsi kapalı.Sevgili Levent kardeşimin önerdiği Çiçeksever başta olmak üzere Bergama sofrası , Altın kepçe hepsi kapalı.Kervan açıktı ama camın arkasında ne yemek var nede ocak yanıyor. Açık mandıra yok..İsmini hatırlayamadığım bu küçük dükkandan aldığım peynir çok sıradandı.(Turşuları ise beklenmeyecek kadar iyi-sağ aşağıdaki kavanozun büyük bir miktarı tarafımdan hazmedilmiştir-)

 İşin ilginç tarafı Bergama'yı ziyaret sebebi olan mekanların  hemen hepsi kapalı ama 'Tahtakale pazarı',ve nekadar ayakkabı dükkanı varsa açıktı.Bunun nedenini henüz anlayamadım

 İşte bergama'daki lezzet durağı.(aşağıdaki resim!)Caravan kamping.Bergama dönüşü şehirden çıkar çıkmaz sağdaki bu kampingin önünde çok miktarda turist otobüsü görünce durduk. İyikide durmuşuz.Türk mutfağını örneklerini sunan bu self servis restoranın ahçısına da sahiplerine de teşekkürler.

Bergama'da tarihi camilerde görülmeye değer.1500 li yıllardan kalan  her biri bir tarih. En ünlüsü Ulu camii .Çekim yapmak için gittiğimde cenaze vardı. Daha iyi bir resmi birbaşka güne  sakladık

                                




Hacı Hakim hamamı Bir başka güzel mekan . Pazarları açık. Nerdenmi biliyorum? Resim çekerken işletmeci gelip kartını verdi. İçerisi daha  güzel midir bilmem..



Bu resmi sona sakladım. Yıllar evvel İzmir Yeşildere'de de benzer görüntüler vardı...Şehirleşme ve geçmişine sahip çıkan Bergama halkı ve sorumluları umarım bunun farkındadırlar. Güzel Bergama tekrar görüşmek dileği ile hep böyle kal.....